Hayır diyebilmek bazılarımız için zor zanaattir. Eğer bizden talep edilenlere hayır dersek karşımızdakini kıracağımızı, üzeceğimizi düşünebiliriz. Ya da hayır dersek artık istenmeyeceğimizden, sevilmeyeceğimizden korkabiliriz. Tüm bu kaygılar nedeniyle de kendimizi aslında yapmak istemediğimiz şeyleri yaparken bulabiliriz. Yapmak istemediklerimizi sırf başkalarını kırmamak için yapıyor olmak bir süre sonra içimizde kızgınlık ve öfke birikmesine yol açar. Hem kendimize, hem karşımızdakilere kızgınlık duyarız. Kendimize, hayır diyemediğimiz için, karşımızdakine de bizi içinde olmak istemediğimiz bir duruma soktuğu için kızarız. Kızgınlık ve öfke doğru şekilde kanalize edilmezse de zamanla birikip bizi ciddi şekilde rahatsız eder. İşte bu noktada durup düşünmemiz gereken şey aslında o istenmeyen durumun içinde olmamızın en güçlü sebebinin “kendimiz” olduğudur. Hayır diyebilmek ve sınırlarımızı belirgin hale getirmek bizim elimizde. Biz istemezsek hiç kimse çizdiğimiz sınırları aşamaz
Son İçerikler
- masallar ve toplumsal cinsiyet
- napoli romanları
- lavanta yağı
- film koması
- gıda dedektifi
- nst
- biberon ısıtıcıları
- güneş kremi
- şipşak tatlı
- korona virüsü
- covid19
- Aşk 101
- Yogaila
- the last czars
- terk edenler ve kalanlar
- into the night
- Çavdar tarlasında çocuklar
- pratik bilgiler
- yeni soyadının hikayesi
- peaky blinders
- mubi
- sven nordqvist
- eve dönüş şarkısı
- The end of the f***ing world
- ben orada değildim üstelik siz de yoktunuz
- falling inn love
- sofra sırları
- All the bright places
- designated survivor
- sufle
- feminist mekanda cuma buluşmaları
- kahvaltı
- julie ve julia
- bazlama
- coleslaw salata
- krep
- dondurma
- pratik dondurma
- quido
- Corona günlerinde eğitim
kırkından sonra kolaylaşıyor. kesin bilgi.