Özellikle kış aylarında hiç su içmeden öyle dolanabildiğim için şiddetli baş ağrısı başta olmak üzere, cilt solgunluğu ve halsizlik ile savaşıyorum. İki gün boyunca hiç su içmediğimi farkettiğim zamanlar oldu. Buna karşılık denediğim ilk şey suya soyulmuş salatalık ve taze nane atmak ki bu suyu da çok beklemeden içmeniz gerekiyor. Ben onu da unutuyorum. Belki birkaç yöntem ve faydası eklenir de ben de öğrenmiş olurum.

Su içen var mı su içen?

Beni böyle “ne sen çocuk musun her yere kalem boya götürüyorsun diye” çok ezdiler ama umursamadım. Bulunduğum yeri ve zamanı daha çekilir kılan ve beni pişman etmeyen en canımıniçi hobimdir. Yaptığı her işi ciddiye alan biri olarak biten 3 kitap ve 4 boyama seti kullanımından sonra artık dozunu düşürsem de Bir set boya takımı ve ince bir kitap kahve sehbasının altından üstüne günün her saati kolayca çıkabiliyor. Eliyle bir iş oluşturmayı ve renklendirmeyi seven herkes kendine ait bir yarım saati kazanabildiğinde bunu mandala boyayarak gerçek bir meditasyona dönüştürebilir.

Benim için bu keşfin öncüsü olduğun için teşekkürler deriko

Hayatımın en güzel keşfi. Mandala boyamaktan sonra ellerimle bir şeyler üretmeyi daha çok sevdim. Çünkü beyaz yakamızla zihnimizi kullanarak tıkır tıkır bilgisayar başında günü kurtarırken eve döndüğümüzde elimizde tutabileceğimiz hiçbir şey olmuyor. Ben bunun eksikliğini ilk hissetmeye başladığımda deriko bana mandalayı boyamayı buldurdu. Derken yetmedi daha kalıcı daha bir amacı olan bir işe yönelmek istedim ve tesadüfen kaneviçe işlemeyi heves ettim.

Annem ve beni tanıyan herkes çok çabuk pes edeceğimi (evet o iğneler kumaşın deliklerinden başka sıklıkla elime, parmaklarıma ve kaybolarak denk gelen yerlerime battı) ve sıkılacağımı düşündüler. Bense annelerimiz ve önce jenerasyonun dünyayı yakmamasının tek sebebi olarak bu elişlerini görüyorum. Böyle sakinleştiren, güzel bir şeye emek verdiğini gördükçe mıtlu eden ve hediye edildiğinde o mutluluğu daha da büyüten bir şey yok. Yani vardır da benim dünyam küçük.

Yaklaşık iki sene olacak başlayalı ve zamanı geldiğinde benim için bir yan geçim kaynağına dönüşecek. Şimdilik sabaha kadar oturup konuşabileceğim bir hobim.

Benim gibi sağ köşede “hiç dostunuz yok” yazısını gördükçe içleniyorsanız kesinlikle kullanmanız gereken fasilite.

Hiç mi yok :(

En sevdiğim ayakkabı ve outdoor giyim markası. Geçen sene aldığım botları neredeyse 4 ay boyunca her gün giydim ve bana mısın demedi. Üstelik su geçirmez özelliği olanlar verdiği sözü tutuyor.

Müşteri memnuniyetini de önemsediklerinden oldukça mutlu ediyor. Baharda giymelik aldığım hafif yürüyüş ayakkabıları 10 gün içinde 10 ay olmuş gibi yıprandılar. İncelemeye gönderdim ve inceleme süresi sonunda paramı iade aldım. Maillerime her zaman bekletmeden ve saygılı yanıtlarla dönüş yapıldı. Tabi ki artık dolar kuruyla fiyatları karşılanamaz gibi görünse de outlet mağazası (defosuz sadece sezonu geçen ürünleri satıyor) benim için ihtiyacım oldukça ziyaret edilesidir.

Geçen gün eşime parka aldık “10 yıl giyerim ben bunu diyor. Göreceğiz.

Birçok annenin ya da büyükannenin muzdarip olduğu sorundur. Halbuki çocukların böyle bir sorunu yoktur. Onlar acıkmadıkça ağızlarına tıkılan yiyeceklerden rahatsızdırlar hepsi bu.

Çok kısa sayılabilecek bir süre pedagog asistanlığı yapmıştım ve danışan ailelerin büyük bir kısmı bu sorun(?) ile geliyordu. Ortak noktaları ise bildiğimiz abur cubur alışkanlığı düzensiz yemek saatleri ve arkalarından ağlayan son kaşıklardı. Çikolata dışında katı yiyecek yemeyen sadece sıvı ile beslenen 3,5 yaşındaki çocuğu gözümle gördüm ama elden ne gelir?

Ben uzman değilim, eğitimimi de yurtdışında tamamlayacağım. Sadece gözlemlediğim biz bu konudaki sorumluluğumuzu biraz yanlış yorumlamış olabiliriz. Nitekim ebeveyn olarak o çocuğu 30 yaşına kadar beslemek zorunda kalmak istemiyorsak (hıhım işten eve geldiğinde “ne pişirdin” diye soran o beslenmeye muhtaç olan işte) ona acıkmayı ve acıktığında karnını nasıl doyurabileceğini öğretmeliyiz. Kuşlar bile evvelde ağzına solucan tuktığı yavrusunu zaman sonra daldan itekliyor.

Ya da bilmiyorum elbette istisnalar vardır ama asla yemek yemeyen çocuk da bir gün boyunca sahiden asla yememişse akşam o yemek masasından ne seslerin geldiğini merak edecektir :)

Diyet zamanlarında tatlı krizini çay kaşığının ucu kadar miktarla kesebilen mucizevi yiyecek.

Hm kids ile bilinirliğini kazanmış ama benim kalbimi geri dönüşüm projesi ile çalmış giyim markası.

Ben aldığım külolar dolayısıyla artık giyemediğim, ya da sıkıldığım ama hala çok iyi durumda olan kıyafetleri belediyeye yoksullara vermesi için bağışlıyorum. Fakat bağışlamanın ayıp kaçacağını düşündüğüm bütün dokunmuş kumaşları (örn eskimiş çarşaflar, sökülmüş perdeler, bağışlanmayacak durumda olan kıyafetler) torbalara doldurarak en yakınımdaki h&m mağazasına götürüyorum. Her ortaboy poşet dolusu kıyafet için indirim kuponu alıyorum. Bu kulonları da 50 tl üzeri alışverişlerimde kullanıyorum. Özellikle Çok parça alışverişlerde cebimi rahatlatıyor zira her 50 üzerine bir kupon daha ekliyorum, örn 250 tl alışverişi 5 kuponla 200 liraya yapabiliyorum. Ya da sevdiklerimle bu kuponları paylaşarak mutlu oluyorum.

H&M de bu modayı dönüştürmek düsturuyla eski kıyafetlerden yeni kıyafet yapıp satıyor.

Temizlemesi yapmasından daha ciddi olan iş. Zira iyi temizlenmediği takdirde cillte gözenek genişlemesinden tutun da siyah noktalara kadar her türlü derde gark eder. Makyaj yapmak nasıl ki iyi hissetmek ya da iyi görünmek içinse makyajı temizlemek de daha iyi hissedip görünmenin anahtarıdır.

Bu bizim yüzümüz onun için yaptığım her şeyi sadece kendimiz için yapıyoruz. Ona iyi bakmak kendimize iyi bakmanın bir başka yolu. Nasıl ki sağlıklı besleniyor, eğitim alıp kitaplar okuyor, güzel müzikler dinleyip kültürel aktivitelere katılıyor, toksik olay ve insanlardan uzak duruyorsak cildimize de iyi bakmalıyız. O da bizim ruhumuz, aklımuz, sağlığımız gibi bize ait bir şey. Aynaya baktığımda sağlıklı bir yüz ile karşılaşmak kendim için iyi şeyler yaptığıma dair kanıtlarımdan biri benim için.

özellikle kendimi güne başlamak ve bitirmek çok aşırı halsiz hissettiğimde başvurduğum kurtarıcı. Yaklaşık 4 yıldır kozmetik ve cilt bakımına dair bilgiler edinip kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Sabah aynanın karşısına geçip nemlendirici ile başlayıp kendimi adım adım biraz daha motive ediyorum. İşte bu bazla gözenekleri bulurlaştırıyoruz, bu kapatıcı ile yüzümüzü detaylıca güzelleştiriyoruz, bu allık ile biraz daha canlı görünebiliriz ve geleceğimiz kadar aydınlık bir aydınlatıcı(?) ile güne hazırız.

Makyaj güzel olduğunu düşündüğümüz şeyleri öne çıkartıp güzel olmadığını düşündüğümüz şeyleri gizlemek işidir. Bence kimse makyaj yapmak zorunda değildir. Makyaj yaparak daha iyi hisseden kadınla yüzünü sadece temiz tutarak daha iyi hisseden kadın eşit derecede güzeldir.